28 Mart 2012 Çarşamba

NEOMARİN ÇOCUK KÜLTÜR MERKEZİ AKGÜN AKOVA İLE ÇOCUKLAR İÇİN FOTOĞRAF ATÖLYESİ “Yolda Sevince Rastladım”

Yolda Sevince Rastladım Sergisi, Akgün Akova
                                                                                                     
NEOMARİN ÇOCUK KÜLTÜR MERKEZİ
AKGÜN AKOVA İLE ÇOCUKLAR İÇİN FOTOĞRAF ATÖLYESİ
“Yolda Sevince Rastladım”    
'Yolda Sevince Rastladım' Sergi, Akgün Akova
  

Yer:     Neomarin Pendik Alışveriş Merkezi
Tarih: 31 Mart 2012, Cumartesi  
Saat:   13.30-15.00

Farklı dünyaların yüreklere değen kapıları Neomarin’de aralanıyor

Yazar, gezgin ve fotoğraf sanatçısı Akgün Akova, fotoğraf sanatının inceliklerini tüm çocuklarla paylaşmak üzere 31 Mart 2012’de Neomarin Çocuk Kültür Merkezi’nde olacak. Etkinlik, ECE Türkiye Proje Yönetimi A.Ş. tarafından yönetilen Neomarin Pendik AVM, Çocuk Kültür Merkezi projesi kapsamında gerçekleştiriliyor.

Neomarin Pendik AVM ikinci katta bulunan ve 21 Şubat 2012 günü minik ziyaretçiler için hizmete giren Çocuk Kültür Merkezi; bugüne dek Tuluyhan Uğurlu, Tahsin Ceylan, Şahika Ercümen  gibi kendi alanlarında kabul görmüş pek çok önemli “değer”i ağırladı. Neomarin Çocuk Kültür Merkezi, tamamen ücretsiz olarak uyguladığı rutin sanat atölyelerini de söz konusu buluşmalarla eşzamanlı olarak sürdürüyor.

Yeni büyük buluşma, küçük kültür elçilerimiz ve Akgün Akova!

Edebiyat yapıtları birçok dile çevrilen, şiirleri antolojilere girmiş, Türkiye’yi tanıttığı beş bini aşkın fotoğrafı ve dört yüzü aşkın gezi yazısıyla sayısız ödül sahibi Akgün Akova, 31 Mart Cumartesi günü çocuklarla bir fotoğraf atölyesi gerçekleştirecek Sırasıyla “Yolda Sevince Rastladım” temalı atölye, Akgün Akova tarafından aktif yaratımı hedefleyen bir “workshop” tasarımıyla sunulacak.

Sanat yapıtlarından yola çıkıp yaratıcılığın kökenlerini araştırarak, yaratıcılığın beslenmesi ve geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlayan atölye; katılımcıların kendilerini özgürce ifade etmelerini, sanatı ve bilimi yan yana getirerek çok boyutlu bakış açısı geliştirmelerini sağlayacak, analiz ve sentez yeteneklerini geliştirecek,  sanat tarihi ve  felsefe gibi bilim dallarında da bilgiler vererek çağdaş sanat yaklaşımı edinmelerine katkıda bulunacak.

GA Çocuk- Neomarin Pendik AVM işbirliğiyle, Neomarin Çocuk Kültür Merkezi’nde ücretsiz olarak uygulanacak olan atölye programına, fotoğraf sanatına ilgi duyan tüm çocuklar davetlidir.

Akgün Akova Hakkında
Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü'nü ve İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü'nü bitirdi. Bugüne dek altı şiir, üç deneme, altı fotoğraf, yedi gezi ve bir tanıtım kitabı olmak üzere yirmi üç kitabı yayınlanan Akova’ya 1993 Truva ve 2003 Dionysos Şiir Ödülleri verildi. Sanatçının gerçekle düşü içiçe geçirerek Saraybosna'yı anlattığı bir bölümün de yer aldığı "Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü", 1998 Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü'nü kazandı. Yapıtları birçok dile çevrilen Akova'nın internet sitelerinde ve antolojilerde birçok yazısı ve  şiiri bulunuyor. Sanatçı bugüne kadar yurtiçi ve yurtdışında üniversite, dernek, şirket ve özel okullarda binden fazla söyleşi ve dia gösterisi gerçekleştirdi, konferanslar verdi. TRT ve Açık Radyo’da sunuculuk, metin yazarlığı ve program yapımcılığı yaptı. Kadir Has Üniversitesi, Akademi İstanbul ve Eyüboğlu Eğitim Kurumları’nda “Yaratıcılık” dersleri verdi.
Türkiye’yi tanıttığı beş bini aşkın fotoğrafı ve dört yüzü aşkın gezi yazısı Voyager, Skylife, National Geographic, Varan Yol Boyunca, Ulusoy Travel, Fotoğraf, Marie Claire Maison, Alive, Leven In Turkije, Doğa ve Gezi dergilerinde yayınlandı. NTV’nin internet portalı ntvmsnbc.com’da Türkiye “Rota”larını yazdı ve fotoğrafladı. “Dört Mevsim Bolu”, “Dört Mevsim Isparta”, "Dört Mevsim Polonezköy", "Kırlangıcın Kanadı Datça" ve "İstiklal Yolu İnebolu-Ankara" projelerini gerçekleştirdi. Sanatçı 1998 - 2006 arasında Voyager Dergisi'nde seyahat editörü olarak çalıştı. Şu sıralar National Geographic ve THY'nin Skylife dergilerinde yazı ve fotoğraflarını yayınlıyor; "Dört Mevsim Maçka", "Bir Bisikletin İki Tekerleği: Türkiye ve Hollanda" ve "Bir Aynada İki Ülke: Türkiye ve Polonya" çekimlerini sürdürüyor. İstanbul Oyuncak Müzesi'nde "Yaratıcılık Seminerleri" veriyor ve birçok firma için özel projeler üretiyor.
İletişim
+90 543 956 95 68 - +90 555 985 50 10
+90 212 256 00 22


11 Mart 2012 Pazar

RESİM YARIŞMASI- HAYDİ HAYALLERİMİZİ ÇİZELİM

Tam 31 yıldır çocukların resimle yaratıcılıklarını sergileyebilmelerini sağlayan Pınar Resim Yarışması, bu yıl “Haydi Hayallerimizi Çizelim” temasıyla başlıyor. Pınar Resim Yarışması’nda bu yıl da yüzbinlerce ilköğretim öğrencisi hayallerini resimlerine yansıtacak.

Yarışmada dereceye giren 23 öğrenci, 11-15 Haziran’da Ressam Prof. Hüsamettin Koçan yönetiminde düzenlenecek Pınar Sanat Haftası’na katılabilecek. Ayrıca 23 öğrenciye dizüstü bilgisayar, katılımcı 10 okula 10 masaüstü bilgisayar ve 1 öğrenciye yıllık eğitim öğretim bursu hediye edilecek.

Türkiye’nin lider gıda markası Pınar’ın bu yıl 31. yaşını kutlayan Pınar Resim Yarışması başlıyor. İlköğretim öğrencilerine resim sanatını sevdiren ve yetenekli çocukların kendilerini geliştirmelerine imkan veren Pınar Resim Yarışması’nın bu yılki konusu “Haydi Hayallerimizi Çizelim”. Yarışmaya katılan çocuklar bu yıl hayallerini tuvallerine taşıyacak.

Türkiye’deki bütün ilköğretim öğrencilerinin katılımına açık olan Pınar Resim Yarışması’nda jüri değerlendirmesi sonucu seçilecek toplam 23 öğrenci birer dizüstü bilgisayar ile Pınar Sanat Haftası etkinliğine katılım hakkı kazanacak. Ayrıca yarışmaya en fazla resim gönderen 10 okula da 10 tane masaüstü bilgisayar hediye edilecek. 

Pınar Sanat Haftası’nda çocuklar resim konusunda profesyonel eğitim alacak Ressam Prof. Dr. Hüsamettin Koçan ve ekibi yönetiminde düzenlenen ve Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinden ilk üçe giren öğrencilerle, KKTC ve Almanya’dan birinci seçilen öğrencilerin katılacağı 7. Pınar Sanat Haftası, 11 – 15 Haziran tarihlerinde düzenlenecek. Sanat Haftası’nda öğrenciler, Pınar’ın hediyesi olan profesyonel resim malzemelerini kullanma şansı yakalayarak resim sanatına dair geniş bilgi edinebilecek. Sanat Haftası’nın atölye çalışmalarına katılan tüm öğrencilere katılım sertifikası verilecek. Pınar Sanat Haftası boyunca öğrenciler, düzenlenen gezilerle şehrin tarihi ve kültürel zenginlikleriyle tanışma fırsatı yakalayacak.
Pınar Sanat Haftası’na katılan 23 öğrenci arasında Ressam Prof. Hüsamettin Koçan’ın belirleyeceği 1 öğrenciye de bir yıllık eğitim öğretim bursu verilecek.

Her okul ve öğrencinin istediği sayıda resim ile katılabileceği yarışmada son başvuru tarihi 22 Nisan. Resimler Yaşar Birleşik Pazarlama Dağıtım Turizm ve Ticaret A.Ş. PK: 34775 İstanbul veya Yaşar Birleşik Pazarlama Dağıtım Turizm ve Ticaret A.Ş. – Yukarı Dudullu Mahallesi Kürkçüler Cad. Kanuni Sokak No:4 Dudullu – İstanbul adresine gönderilebilir. Yarışmanın sonuçları 28 Mayıs’tan itibarenwww.pinar.com.tr internet sitesinde yayınlanacak.

7 Mart 2012 Çarşamba

Zeynep Cemali Öykü Yarışması






BİLGİ İÇİN  buraya bakabilirsiniz.









Resim yarışması : Engellerimizle dünyayı renklendirelim.





Kadıköy Belediyesi'nin Kadıköy içindeki tüm ilköğretim ve liseler arasında düzenlediği, engelliliği anlatmak amacıyla düzenlenen ''farkındalık semineri''nin devamı niteliğinde bir ödüllü resim yarışması. Detaylı bilgi için buraya bakabilirsiniz.

2 Mart 2012 Cuma

KEŞKE KAPANMASALAR................................................................KAPANIRLARSA DA KEŞKE MÜZE OLSALAR.............................................................................BENCE ANADOLU YAKASINA MÜZELER LAZIM GAZETE KADIKÖY' DEN ALINTI.....







Tarihi istasyonların kaderi ne olacak?


Tarihi Haydarpaşa Garı’nın turizm ve konaklama merkezi yapılarak halkın hizmetinden alması tepkiler sürerken Haydarpaşa-Gebze banliyö hattının kaldırılmasıyla hat üzerinde bulunan tarihi istasyonların kaderi de merak konusu oldu. Marmaray’ın faaliyete geçmesiyle bu istasyonların atıl kalacağını öngören Kadıköy Belediyesi,sınırları içinde bulunan 6 tarihi istasyonun ‘tematik müze’ veya kültür merkezi yapılması için kiralama talebinde bulundu ancak bu istek 3 yıl süren yazışmanın sonunda reddedildi. Tematik müze fikrinin sahibi Sunay Akın, istasyonların bundan sonra nasıl ‘işletileceği’ konusunda kaygılı olduğunu ifade ederken Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası, İstanbul’daki 29 istasyonun korunması için Koruma Kurulu’na başvuruda bulundu.

Tarihi Haydarpaşa Garı’nın akıbeti tartışıladursun, Yüksek Hızlı Tren ve Marmaray’ın hayatımıza girmesinden sonra, Haydarpaşa’dan Gebze’ye, onlarca yıla tanıklık etmiş tarihi istasyonların ne olacağı sorusu akıllara takıldı. Kadıköy sınırları içinde 6 tane tarihi istasyon bulunuyor; Kızıltoprak, Feneryolu, Göztepe, Erenköy, Suadiye ve Bostancı. Bu istasyonların geçmişi, Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. Osmanlı Hükümeti, Haydarpaşa’yı Bağdat’a bağlamayı, dolayısı ile Hindistan’ı Avrupa ile birleştirecek olan hattın İstanbul’dan geçirmeyi düşünür. 1871 yılında saraydan çıkarılan bir irade ile Haydarpaşa-İzmit hattının devlet tarafından yapımına başlanır ve 91 km'lik hat 1873 yılında bitirilir. Cumhuriyet sonrası, 1930’larda “anayurt demirağlarla örülürken” bile, Anadolu’nun en önemli duraklarıdır bu istasyonlar.
Neredeyse 140 yıldır ayakta duran tarihi tren istasyonları, yeni toplu taşıma araçları Yüksek Hızlı Tren ve Marmaray’ın çalışmaya başlamasıyla atıl kalacak. Bunu öngören Kadıköy Belediye Meclisi, 7 Temmuz 2009’da, o dönem meclis üyesi olan yazar-müzeci Sunay Akın’ın önerisiyle, tarihi istasyonların “Kültür Hattı” olarak müze veya kültür merkezine dönüştürülmesi için Kadıköy Belediyesi’ne bırakılması talebiyle bir önerge kaleme aldı. Amaç bu tarihi istasyonların korunarak Kadıköy’ün sanat yaşamına kazandırılmasıydı. Oy birliğiyle kabul edilen bu önerge Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün imzasıyla 29 Temmuz 2009’da Başbakanlık ve Ulaştırma Bakanlığı’na gönderildi. TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nden gelen, 2 Ekim 2009 tarihli yanıtta söz konusu istasyonlarda bulunan lojmanlarda hala işlemekte olan hatta çalışan personelin ve akde dayalı sözleşmeli kiracıların bulunduğu belirtilerek ihalesiz ve bedelsiz yer tahsisi yapılmasının mümkün olmayacağı ifade edildi.
‘YIKILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ’
Bu cevabı alan Kadıköy Belediyesi, pes etmedi ve bu sefer Kültür Bakanlığı’na bir yazı göndererek semtleriyle özdeşleşmiş bu istasyon binalarının hiçbir şekilde yıkılmasına izin verilmemesini ve yerlerinde muhafaza edilmesinin temin edilmesini istedi. Gönderilen yazıda ayrıca bu istasyonların Belediye tarafından ihale veya bedeliyle kiralanabileceği belirtildi. TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nden gelen 1 Aralık 2009 tarihli yazıda ise bahsedilen altı istasyonun Marmaray Projesi’ndeki durumlarının kesinleşmediği, bu istasyonların ileride kullanılıp kullanılmayacağı belli olduktan sonra konunun yeniden değerlendirileceği vurgulandı. Ancak aradan geçen 5 ayın ardından yine TCDD’den gelen 21.5.2010 tarihli yazıda “DLH Genel Müdürlüğü’nün 2010 yılı yatırım programında yer alan ve inşaatı devam eden Marmaray Projesi tamamlandıktan sonra söz konusu hat üzerinde işletmecilik faaliyeti devam edeceğindensöz konusu binaların değerlendirilmesinin proje bitimini müteakip yapılacağı öngörülmektedir” denildi.
‘NEYİ REDDETTİKLERİNİN FARKINDALAR MI?’
Haydarpaşa-Gebze Banliyö Hattı, 1 Nisan 2012 tarihinden itibaren kullanım dışı kalıyor ancak hâlâ Ulaştırma Bakanlığı ve Kültür Bakanlığı’ndan bu hat üzerindeki istasyonların ne olacağına dair bir açıklama yok. Kadıköy Belediyesi’ne neredeyse 2 yıl önce verilen cevapta söylenen “işletmecilik faaliyeti” derken kastedilenin ne olduğu da bilinmiyor. Konuyla ilgili görüşüne başvurduğumuz Sunay Akın, tarihi istasyonların akıbeti konusunda kaygılı olduğunu söylüyor. Tarihi istasyonların bir “Kültür Hattı”na dönüştürülebileceğini, burada tematik müzeler kurulabileceğini ve bunun da Kadıköy ve İstanbul’un sanat yaşamına çok büyük bir katkı olabileceğini belirten Akın, neden bu fikrin üzerine düşülmediğini anlayamadığını ifade ediyor. Akın şunları söylüyor: “Türkiye’de müzecilik konusu bir türlü anlaşılamadı. İleri demokrasisi olan ülkelerde müzeler çok önemli bir yer tutar, bizim de ileri bir demokrasiye ulaşmamız için müzelere ihtiyacımız var, bu çok açık. Yaşayan tarihi mekânlara Avrupalıların gösterdiği duyarlılığı gösteriyor muyuz? Hayır. Önerimizin reddedilmesi de bunun göstergesi. Kadıköy bu şehrin en aydın yerlerinden biri. Selami Öztürk’ün bu projeye destek vermesi, bunun için her türlü çabayı göstermesi hiç şaşırtıcı değil. Kadıköy Belediye Meclisi, oy birliğiyle kabul etti bu öneriyi. Ama onlar bunu reddederek Türkiye’nin aydınlık geleceğini çalıyorlar.”
Marmaray projesi faaliyete geçtikten sonra bu istasyonların nasıl kullanabileceği konusunda ise Sunay Akın, “Çok kaygılıyım. Boğazdaki Çırağan Sarayı otel olarak kullanılıyor. Birçok tarihi mekânın sonu bu oldu. Açıkçası istasyonların da rant anlayışının kurbanı olacağı kaygısını yaşıyorum. Avrupa’da tematik müzeler çok büyük ilgi görüyor. Biz de bunu yapabilseydik İstanbul’a büyük bir yatırım yapmış olacaktık. Devlet, bu projeyi kabul etmeyerek neyi reddettiğinin farkında mı? diye sordu.
‘KORUMA KURULUNA BAŞVURDUK’
Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası İstanbul 1 Nolu Şube Başkanı Hasan Bektaş ise tarihi istasyonların restore edilerek kendi işlevlerini yerine getirmeye devam etmesini istediklerini söylüyor. Bektaş, Feneryolu ve Kızıltoprak istasyonlarının şu anda tadilatta olduğu bilgisini vererek “Bu sevindiricidir ancak tümünün tadilattan geçmesi ve istasyon işlevlerine devam etmeleri gerek. Biz sendika olarak Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’na başvurduk ancak henüz sonuç alamadık” diyor.
Gazete Kadıköy olarak DLH Marmaray Bölge Müdürlüğü’ne de Kadıköy sınırları içindeki 6 istasyona ne olacağını sorduk ancak yazılı başvurumuza gazetemiz yayına hazırlandığı son güne kadar yanıt alamadık.
KIZILTOPRAK KURBAĞA MÜZESİ OLACAKTI
Yazar –müzeci Sunay Akın, kendisiyle 2010 yılı Haziran ayında yaptığımız bir söyleşide Kadıköy’e tematik müze yapılacağı müjdesini vermişti. Kadıköy Belediye Meclisi’nin bu öneriyi oy birliğiyle kabul etmesinden büyük mutluluk duyduğunu söyleyen Akın, projeyle ilgili şunları söylemişti: “Kızıltoprak istasyonunu Kurbağa Müzesi haline getirmek istiyorum. Çünkü kurbağa bu bölgeye adını veren bir hayvandır, biliyorsunuz Kurbağalıdere de bu bölgededir. Mitolojideki kurbağadan tutun da masaldaki prense dönüşen kurbağaya kadar uygarlık tarihinde kurbağanın anlatıldığı bir müze kurmak projelerimden biri. Diğer 5 istasyonla da ilgili ilginç fikirlerim var ama bırakın bunlar da sürpriz olsun”




Semra ÇELEBİ